Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV)'nın 2011 yılında yayınladığı
Sivil Toplum Endeksi Projesi'ne göre;
75 milyon nüfuslu ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının (vakıf,
dernek, sendika, meslek odaları ve kooperatif) sayısı yaklaşık 150 bin. Bu
sayı; 10 milyon nüfuslu İsveç’te 250 bin, 65 milyon nüfuslu Fransa’da ise 850
bin.
Ülkemizdeki yaklaşık 5 bin vakfın; %56'sı sosyal yardım, %48'i
eğitim, %22'si sağlık, %1'i demokrasi/hukuk/insan hakları alanında
çalışıyor. Yaklaşık 86 bin derneğin ise; %18’ini cami dernekleri, %14’ünü
spor kulüpleri, %14’ünü yardımlaşma dernekleri, %10'unu kalkınma ve
konut dernekleri oluşturuyor.
İnsanımız boş
vakitlerini; (%80) evde misafir ağırlayarak, (%74) başkalarına misafirliğe
giderek, (%69) arkadaşlarıyla buluşarak değerlendiriyor.
İnsanımızın sadece %13’ü mahallelerindeki
sorunlarla ilgili dilekçe yazıyor.
STK'lara üye
olma oranı gençlerde %8, kadınlarda ise %10 seviyesinde…
Toplu
yürüyüşlere katılım oranı %9, boykot eylemine katılım oranı %7 ve
internet eylemine katılım oranı ise %3 seviyesinde...
Halkın sivil toplum kuruluşlarına güveni %51 düzeyinde...
Sivil toplum böyle de Meclis farklı mı?
AB ülkelerinde seçim barajı %0 ile %5 arasında
değişirken bu oran ülkemizde %10.
2002 seçimlerinde AKP 11 milyon oy, CHP ise 6 milyon oy aldı. Her
iki partinin oyları toplam 17 milyon. Toplam seçmen sayısı ise 41 milyon. Yani
24 milyon seçmenin vekili Meclis'te yoktu.
2007 seçimlerinde AKP 16 milyon oy, CHP 7 milyon oy, MHP ise 5
milyon oy aldı. Üç partinin aldığı oyların toplamı 28 milyon. Toplam seçmen
sayısı ise 42 milyon. Yani 14 milyon seçmenin vekili Meclis'te yoktu.
2011 seçimlerinde AKP 21 milyon oy, CHP 11 milyon oy, MHP 6 milyon
oy aldı. Oyların toplamı 38 milyon. Toplam seçmen sayısı ise 52 milyon. Yani 14
milyon seçmenin vekili Meclis'te yoktu.
İktidar sahipleri "yönetimde istikrar" diyerek,
"temsilde adaleti" katlediyorlar. Hem halkın iradesini
savunacaksınız, hem de halk iradesinin Meclis'e yansımasını engelleyeceksiniz.
Artık, sadece söylenip şikayet etmek yetmez, sorumlulukta
almalıyız. Bunun için de toplumsal sorunlarla ilgilenen, düzene muhalif STK’lar
neden olmasın?
Saygılarımla