Mutsuz Ülke
Türkiye;
Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından hazırlanan
"Daha İyi Yaşam Endeksinde" üye 37 ülke içinde yaşama koşullarının en
zor, yaşama memnuniyetinin en düşük olduğu ülkeler arasında yer aldı. Yapılan
araştırmada Türkiye;
Kişi başına düşen oda sayısı bakımından son sırada, sağlıksız
yaşama koşulları sunan konutlarda oturan kişi sayısı bakımından son sırada,
ancak konut harcaması bakımından gelirinden en yüksek payı ayıran 22. ülke
oldu.
İş güvencesi en zayıf ülke oldu.
"Kişilere her ihtiyaç duydukları anda kendilerine yardım
edeceğini düşündükleri bir arkadaş ya da yakınlarının olup olmadığı"
sorusuna" %73 olumlu cevapla en son sırada yer aldı.
Öğrencilerin okuma, matematik ve fen bilimleri alanındaki
becerileri bakımından en kötü durumdaki dördüncü ülke oldu.
100 binden fazla nüfusa sahip olan yerleşim yerlerinde
yaşayanların soluduğu hava ve su kalitesi bakımından sondan ikinci oldu.
Ortalama yaşama beklentisinin 74,6 yılla en düşük olduğu dördüncü
ülke oldu.
Demokratikleşmede 27. sırada, demokrasisi en az gelişmiş 10
ülkeden birisi olarak yer bulabildi.
Kişilerin hayatlarındaki tüm koşulları göz önünde bulundurarak
"yaşama memnuniyetlerini 0 ile 10 arasında değerlendirmelerinin istendiği
ve bu verilerin ağırlıklı ortalamasının" hesaplandığı araştırmada 10
üzerinden 5,3 ile hayat memnuniyetinin en düşük olduğu dördüncü ülke oldu.
"Son 12 ay içerisinde kişilerin saldırıya ya da gaspa uğrayıp
uğramadığı" sorusuna verilen cevapta vatandaşların en sık saldırıya
uğradığı sekizinci ülke oldu.
En fazla cinayetin işlendiği ülkeler arasında baştan yedinci ülke
oldu.
En uzun çalışma süresine sahip ülke oldu.
Hak ettiğimiz yaşama şartları ne zaman oluşacak acaba…
Validebağ Korusunda İnsan Manzaraları
Koruda karşılaştığım insanların çevre anlayışına diğer bir örnek orman tipi doğa sever...
Korudaki habitatın korunması için harici müdahale yapılmasına
karşı. Nasıl mı?
Dışarıdan fidan getirilerek ağaçlandırma yapılmamalı… Halbuki,
Validebağ Korusunda yerli ve yabancı çok sayıda otsu ve odunsu bitki türü
bulunmaktadır. Bir bölümü bulunduğu yere 150-200 yıl önce getirilen bu yabancı
türler, yaşadıkları uzun zaman dilimi içinde yörenin iklim ve ekolojik
koşullarına tamamen adapte olarak yörenin doğal türleri ile uyumlu bir
birliktelik içine girmişlerdir. Belediye fidanlığından getirilen 20 adet
4-5 m boyundaki orman meşesine bile karşı çıktılar.
Yabani otları biçilmemeli, biçilenler bulunduğu yerde bırakılmalı…
Halbuki, günün her saati sayısı belirsiz insanın ziyaret ettiği ve güvenlik
görevlisinin olmadığı koru yangına karşı çok duyarlıdır. Hem dikkatsizlikten
hem de kasıtlı olarak çıkarılmış yangınlar bölge sakinlerinin hatıralarındadır.
Her yağmur yağdığında çamur olan patika yollar iyileştirilmemeli…
Halbuki, doğa ile daha çok haşır neşir olmak için açılan, ancak doğal yaşam
alanını tehdit eden tali (dar) patika yollarını kapatıp, vatandaşları ana
patika yollara yönlendirmek için çaba harcamak gerekir. Tam bunun tersine, ana
yürüyüş yolunun yağmur yağdığı zaman sürekli çamur olan yaklaşık 50 metrelik
kısmının iyileştirilmesi edilmesi (su birikmemesi için; yola eğim verilmesi,
yolun kenarına su kanalı açılması, yolun altına civarda mevcut 4 adet beton
borunun döşenmesi) için belediyeye müracaat ettiğimde şikayetlere neden oldu.
Koru içindeki patika yolları motosikletli kuryeler kullanmamalı…
Doğrudur, ancak; yoldan geçen herhangi bir kuryeyi durdurup, herkesin içinde
bağırıp çağırmak bu problemi ortadan kaldırır mı?
Korudan faydalanan insanlar tali patika yolları (otlarla
kapatmamıza rağmen) kullanmamalı… Doğrudur, ancak; bu tür yolu kullanan 75 yaşında
insanı da 10 m geriden bağırarak durdurup, herkesin içinde hesap sorar tarzda
konuşmak bu problemi ortadan kaldırır mı?
Belediye kara listeye alınmış doğal düşmanları. Bu yüzden koruya
sokulmamalı… Doğrudur, ancak; insan gücü yapılamayacak bazı faaliyetlerde de
yardımcı oldular. Bunları inkar mı edelim? Örneğin; fidan dikimi için iş
makinesi ile çukur açılması, yangına sebebiyet verebilecek yabani otların çim
biçme makinesi ile biçilmesi/biçilen otların kamyonlarla atılması, güzergâh
dışı patika yolların iş makinesi ile bozulması, fidanların arazöz (sulama
aracı) ile sulanması, vatandaşın önceden moloz döktüğü yerlerin üzerine
kamyonla getirdikleri taze toprakla kapatılması gibi faaliyetlerde bana destek
oldular.
Koruda geçmişte kamu kurumlarının ve/veya kişilerin sebep
olduğu/olacağı zarar ve art niyetli girişimler için her an dikkatli olunmalı…
Doğrudur, ancak; bazı durumlarda aktivist olmak, sadece protesto ya da karşı
koymak değil, kurumların ve/veya kişilerin "davranışlarını" değiştirmeye
ikna etmeye çalışmaktır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder