Eğitim Sistemi
Türkiye
’de en hızlı değişen şey eğitim sistemi.
1999 YÖK, ortaöğrenim başarı puanı ile çarpılacak katsayıyı,
öğrencilerin alanları dışındaki yüksek öğretim branşlarını seçmeleri durumunda
0,2, alanları içindeki branşları seçme durumunda ise 0,5 olarak belirledi.
2003 YÖK, ortaöğrenim başarı puanı ile çarpılacak katsayıyı,
0,3 ve 0,8 biçiminde düzenleyerek, farkı daha da arttırdı.
2004 İlköğretimde müfredat değişti.
2005 Üç yıllık lise eğitimi dört yıla çıktı.
2006 Liselere Giriş Sınavı (LGS) yerine Ortaöğretim Kurumları
Sınavı (OKS) geldi.
2007 OKS yerine üç aşamalı Seviye Belirleme Sınavı (SBS) geldi.
2009 Üniversite girişlerinde 1999’dan önce uygulanan sistem
gibi yeniden iki aşamalı sınava geçildi.
2009 YÖK, ortaöğrenim başarı puanı ile çarpılacak katsayıyı
0,15 olarak belirledi.
2009 Danıştay 8'inci Daire’si,
farklı statüde bulunan
öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesinin
anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğuna karar verdi.
2009 YÖK, ortaöğrenim başarı puanı ile çarpılacak katsayıyı,
öğrencilerin alanları dışındaki yüksek öğretim branşlarını seçmeleri durumunda
0,13, alanları içindeki branşları seçme durumunda ise 0,15 olarak belirledi.
2010 Danıştay 8'inci Daire'si yürürlüğü durdurdu.
2010 YÖK katsayı farkını alan dışını seçenler için 0,12, kendi
alanlarını seçenler için 0,15 olarak belirledi.
2010 Ortaöğretimde üç aşamalı kalktı
yeniden tek sınava dönüldü.
2010 Düz lise olarak bilinen genel liselerin Anadolu lisesine
dönüştürüldü. Artık meslek ve anadolu liseleri olmak üzere iki tip lise var.
2011 YÖK, ortaöğrenim başarı puanının 0,12
olarak belirlenen tek katsayıyla çarpılmasını kararlaştırdı.
2012 MEB'lığı, 5+3 şeklinde uygulanan 8
yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 şeklinde 12 yıllık zorunlu eğitime çevirdi. İlk
öğretim okulları; ilkokul, ortaokul, imam hatip ortaokulu olarak
dönüştürüldü.
2013 Ortaöğretime geçişte SBS kaldırıldı.
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) adı verilen sistemde yedi sınav
(Türkçe, Matematik, Din Kültürü, Fen ve Teknoloji, TC İnkilap Tarihi ve
Atatürkçülük ile Yabancı Dil) yapılıyor. Sınav, eğitim yılı boyunca iki kez
tekrarlanacak. En zor sorular ise Din Kültürü ???? ve Matematik.....
2013 Dershaneler kaldırılacak. Yol haritası netleştirilmeye
çalışılıyor.
2013 Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği 'sil baştan'
değişti.
2013 ÖSYM Başkanı “Üniversiteye
giriş sisteminin yeniden şekillenmesi gerekiyor.
ÖSYM olarak çoklu sınav sistemi üzerinde çalışıyoruz. Senede sadece tek
YGS değil, birkaç defa yapılması üzerinde ve açık uçlu sorular sorulması
üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Siyasi
beklenti ve kaygılarla yap boza dönen eğitim sisteminin kurbanı hep
öğrenciler.
Yakın
dönemde yapılan tüm sınavlarda bir sürü skandal ortaya çıktı, hala da çıkıyor.
Yeni sınav
sistemindeki açık uçlu soruların, belli düşünceye sahip insanların tarzına
uygun sorular olması ihtimalini akla getiriyor mu?
Validebağ Korusunda İnsan Manzaraları
Koruda karşılaştığım insanlara diğer örnek, park tipi doğa sever...
Ormancılık Mevzuatı, üç hektardan büyük ağaçlık alanlarda
ağaçlandırma, bakım, onarım ve her türlü ağaç kesiminin amenajman planlarına
göre yapılmasını hükmeder. Bu kapsamda; Validebağ korusunun “önceden hazırlanmış
esaslara uygun olarak işletilmesini içeren” Amenajman Planında belirtilen bazı
hususları aşağıda belirttim.
-
Sit alanı içinde uygulanacak her türlü işlem için Tabiat ve Kültür Varlıkları
Koruma Kurulundan izin alınmalıdır.
-
Koruda üzerinde hiç ağaç bulunmayan ya da ağaç miktarı tür ve yoğunluk
açısından yetersiz bulunan alanlarda bitkilendirme yapılırken tür ve
yoğunlukların neler olacağına dikkat edilmelidir.
-
Ağaçlandırılacak boş alanların % 70'inde bitki örtüsünün düzensiz şekilli
gruplar halinde olmasına özen gösterilmeli, alanın %30'luk bölümü yine “boş”
olarak bırakılmalı, alanın yabanıl hayat fonksiyonu gören alanlara yakın
kesimlerinde ise, boşluk oranı %50 ye kadar çıkarılmalıdır.
-
Yangın tehlikesini azaltmak amacıyla yol kenarlarında sıra şeklinde geniş
yapraklı türler (meşe, kızılağaç , ıhlamur, akçaağaç gibi) dikilmelidir.
-
İğne yapraklı türlerin (ardıç, çam, göknar, ladin, sedir, servi gibi) uzun
periyotta (50-100 yıl) yapraklı türlere dönüştürülmelidir.
-
Panaromik fonksiyonu olan yerlerde (Manzara noktaları) boylu ağaç olan türler
kullanılmamalıdır.
- Hal böyleyken; "Ben koruda isteğim türdeki
fidanı, isteğim yere dikerim" anlayışıyla ağaçlandırma yapamayız.
Doğa ile daha çok haşır neşir olmak için yeni patika yollar
açamayız. Toprağın sıkışarak
kelleşmesi; bitki oluşumunu engellemekte, yabani hayvanların yaşam alanı
daraltmakta, ağaçların kurumasına
sebep olmaktadır.
Manzarası çok güzel olan yerlere bank koyalım diyemeyiz.
Fidan dikiminden önce, koruda görevli Milli Eğitim Bakanlığı
Koordinatörü ile görüşerek; "fidan türü, dikim zamanı, dikim aralıkları,
dikim yeri gibi konularda öneri/yönlendirme/müsaade almamızın yasal zorunluluk
olduğunu unutamayız.
Evcil hayvanlarla yaptığımız gezintilerde, beraberimizde poşet
taşımayıp "Ya zaten burası doğa, dışkı toprağa karışıp gübre olur"
diyemeyiz. Evcil hayvanların bağırsaklarında gelişen bazı solucan yumurtaları
dışkı ile etrafa yayılırken; aynı zamanda hayvanların tüyleri arasına da
girmektedir. Bunlar hayvanlarla temasta bulunun insanlara çeşitli yollardan
bulaşarak enfeksiyona neden olmaktadır.
Motosiklet, ATV aracı, model uçak gibi araçları kullanamayız.
Meydana gelen gürültü; böcekler dahil tüm yabani hayvanların sinir sistemlerine
zarar vermektedir. Yabani hayvanlar yüksek sesleri hayatlarını tehdit edici bir
unsur olarak algıladığından dolayı bulunduğu ortamı terk etmektedir.
Toplu faaliyetler (piknik, uçurtma şenliği, davullu, zurnalı
eğlenceler gibi) yapamayız.
Sonuç olarak; validebağ korusunun park değil, orman olduğunu
unutmamalıyız.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder